Mehmet ÇINAR/ISPARTA, (Antalya Olay) – Türkiye’nin göz alıcı doğal güzelliklerinden biri olan Kovada Gölü, seyir terasından bakıldığında 300 metre geri çekilen su seviyeleriyle dikkat çekiyor. Gölün ortalama su seviyesinin yarım metreye kadar düştüğünü belirten Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, “Artık milli park özelliği de tehlikede” ifadelerini kullandı.
Isparta’nın Eğirdir ilçesinde yer alan Kovada Gölü, Göller Yöresi’nin en güzel doğal alanlarından biridir. Eğirdir Gölü’nün 22 kilometrelik bir kanalla bağlı olan Kovada, son yıllarda ciddi kuraklık sorunlarıyla karşı karşıya. 1970 yılında ‘milli park’ olarak ilan edilen Kovada, zamanla çevresindeki bitki örtüsü, yaban hayatı ve endemik türlerle zenginleşti. Ancak bu yıl kuraklık durumu daha da kötüleşti.
KURAK VE ÇATLAK GÖL ZEMİNİ
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 6. Bölge Müdürlüğüne bağlı Isparta Şube Müdürlüğü, Kovada Milli Park Şefliği tarafından inşa edilen seyir terasındaki göl suları, 300 metreye kadar geri çekildi. Önceden muhteşem bir manzara sunan terasta artık ziyaretçiler, kuruyan ve çatlayan göl zeminini görebiliyor. Gölün diğer kıyılarında da önemli su kayıpları yaşanıyor.
ANADOLU PARSI BİLE YAŞIYORDU
Kovada’nın Türkiye’nin eşsiz doğal alanlarından biri olduğunu vurgulayan Dr. Erol Kesici, “Kovada’nın en önemli özelliklerinden biri, göl, orman, dere ve yaban hayatının iç içe geçmiş olmasıdır. Bir zamanlar burada Anadolu parsı yaşıyordu ve çeşitli endemik türler bulunuyordu. Doğal türlerimizden Anadolu salebi, orkideleri ve çok sayıda börtü böcek, omurgalı ve omurgasız canlı popülasyonu burada yaşamaktaydı. Ancak gölün kirlenmesi ve bir kısmının kuruması, yaban hayatını ve endemik türleri tehdit ediyor” dedi.
EĞİRDİR GÖLÜ’NÜN BEBEĞİ GİBİ
Kovada Gölü’nün, kuzeydeki Eğirdir Gölü’nün doğal bir uzantısı olduğunu belirten Dr. Kesici, “Eğirdir ile Kovada arasında, anne ile bebek arasındaki gibi bir bağ bulunmaktadır. Eğirdir Gölü’nün kuruması, Kovada Gölü’nü de olumsuz etkiliyor. Eğirdir Gölü’ndeki kuraklık, Kovada’nın kurumasının önemli nedenlerinden biridir” diye ekledi.
KAÇAK SONDAJ SORUNU
Kovada Gölü çevresindeki elma bahçeleri ve tarım alanlarına dikkat çeken Dr. Kesici, “Göl havzasında bulunan elma bahçeleri ve tarımsal faaliyetler, gölün kurumasına neden olan en önemli faktörlerden biridir. Bu alanlardaki tarımsal ve zirai atıklar, aynı zamanda kaçak ve kontrolsüz sondajlar gölün yeraltındaki su kaynaklarını çekmektedir” şeklinde konuştu.
GÖL YÜZEYİ 21 KİLOMETREKAREYE DÜŞTÜ
Son 15 yılda gölde ciddi bataklık sorunları yaşandığını belirten Dr. Kesici, “Gölün su seviyesi 7 metreden geçen yıl 1,5 metreye düştü. Bu yıl ise yapılan incelemelerde ortalama su seviyesinin yarım metre kadar gerilediği tespit edildi. Gölün yüzey alanı 40 kilometrekare iken, kuraklık nedeniyle 21 kilometrekareye düştü” dedi.
KUŞ TÜRLERİ AZALDI
Milli park alanındaki tespitler, bitki türleri ve yaban hayatı açısından da tehlikeleri işaret ediyor. Dr. Kesici, “Bazı ağaçlarda kuruma başladı. Kuş türleri azaldı ve nesli tehlike altındaki doğal orkideler tehlike altında. Bu durumun bilimsel olarak araştırılması gerekiyor. Çözüm, kesinlikle göl su seviyesinin korunmasıdır. Şiddetli kuraklık ve azalan nem miktarı, bu durumu daha da zorlaştırıyor” açıklamasında bulundu.
GÖLE PARMAĞINIZI SOKMAK BİLE TEHLİKELİ
Kovada Gölü’nde şu anda ciddi bir kirlilik ve kuraklık sorunu yaşandığını ifade eden Dr. Kesici, “Göl etrafındaki ekosistemin göçmesi, milli park açısından son derece üzüntü verici bir durum. Burada birçok endemik tür var. Çözüm yolları mevcut. Eğirdir Gölü ile bağlantılı kanalın temizlenmesi, göl etrafındaki kaçak sondaj uygulamalarına son verilmesi ve tarımsal atıkların göle karışmasının engellenmesi gerekiyor” şeklinde çağrıda bulundu. (Antalya Olay)



