Aysu DURSUN/ANTALYA, (DHA) – Antalya’da, Arkeoloji Müzesi’nin depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılmasına yönelik karar, meslek odaları ve kamuoyunda ciddi tepkilere yol açtı. Antalya Müze Çalışma Grubu, müze ile ilgili paylaşılan deney raporunun yetersiz olduğunu ifade ederken, bu raporun 2021 yılında hazırlandığına dikkat çekildi. İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, hazırlanan raporların şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmadığını belirterek, müzenin güçlendirilerek korunabileceğini savundu.
Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına karşı kamuoyundaki tepkilerin artmasının ardından, Antalya Müze Çalışma Grubu tarafından iletilen deney raporu yetersiz bulundu. Müze ile ilgili hazırlanan raporda, 14 Ocak 2021’de alınan numunenin 18 Ocak 2021 tarihinde teste tabi tutulması, yeni tartışmalara zemin hazırladı. Ayrıca, depreme dayanıksızlık gerekçesiyle hazırlanan detaylı raporun kamuoyuyla paylaşılması talebi yeniden gündeme geldi.
Antalya Müze Çalışma Grubu adına basın açıklaması yapan İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, sürecin hem teknik hem de etik ilkelerden uzak bir şekilde yürütüldüğünü ifade etti. 11 Temmuz 2025 tarihinde Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, müzenin depreme dayanıksız olduğuna dair sunulan gerekçeleri hatırlatan Akdoğan, “Kullanılan ifadeler son derece genel ve teknik temelden yoksun. ‘Betonu düşük, demiri az’ gibi sokaktaki herkesin dile getirebileceği türden ifadelerle böylesine önemli bir yapının yıkımını açıklamak mümkün değildir” dedi.
‘Deprem gerekçesi bilimsel olarak nasıl değerlendiriliyor?’ sorusunu gündeme getiren Akdoğan, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’nin belirlediği kuralların açık olduğunu vurguladı. Akdoğan, “Bir yapının deprem performansı değerlendirilirken zemin etüdü, karot ve röntgen testleri, hasar durumları, mevcut projelerin analizi, 3 boyutlu modelleme ve bu model üzerinden performans hesaplamaları yapılmalıdır. Ancak elimizde bulunan belgelerde sadece malzeme testlerinin yer aldığı görülüyor. Bu durum yetersizdir” dedi. Ayrıca, sınırlı birkaç test sonucu üzerinden karar alındığını savunan Akdoğan, kapsamlı bir deprem performans raporu hazırlandıysa bunun detaylarının kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini vurguladı.
Yıkım kararının halkın bilgi alma hakkını ihlal ettiğini belirten Akdoğan, “Kamu binaları, kurumların değil, halkındır. Bu yapının yıkımı, gerekçeleri ve süreci teknik olarak tamamlanmadan kabul edilemez. Eğer yapı gerçekten riskliyse, deprem raporu kamuoyuna açıklanmalıdır. Modern ve yenilikçi güçlendirme yöntemleri değerlendirilerek müze korunmalıdır” şeklinde konuştu. Akdoğan, müzenin deprem dayanıklılık testlerinin İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yapılabileceğini ve bu konuda hazır olduklarını ifade etti.
‘Raporların şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğini’ dile getiren Akdoğan, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yalnızca bir bina değil, aynı zamanda bu kentin belleği olduğunu kaydetti. Akdoğan, “Bu toprakların tarihine ve kültürel mirasına olan borcumuzu yerine getirmek, geçmişe değil, geleceğe sahip çıkmakla mümkündür. Tüm değerlendirme ve güçlendirme raporları şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmalı; müze yıkılmak yerine korunmalıdır” dedi.
Müze Çalışma Grubu’nda yer alan Arkeologlar Derneği Antalya Başkanı Sevgi Temiz ise durumun turizm açısından olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekti. Temiz, “Temmuz sonunda müzenin önüne gelip içeri giremeyecek turistleri görmeye başlayacağız. Bu durumun turizme etkileri de olacaktır” şeklinde konuştu.
