Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (Antalya Olay) – Antalya’da yıkımı gündemde olan ve 16 Temmuz’dan itibaren kapalı olduğu için her gün protesto edilen Antalya Arkeoloji Müzesi’nin Deprem Performans Analiz Raporu hakkında İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi tarafından bir değerlendirme raporu hazırlandı.
Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkımına ilişkin ilk açıklama, 20 Mart 2025 tarihinde yapılan bir toplantıda yapıldı. Toplantıda, müzenin depreme dayanıklı olmadığı ve depolama alanlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle yeni bir müze yapılacağı belirtildi. İMO Antalya Şube Başkanı Soner Akdoğan, “İMO Antalya Şubesi olarak, bu kararın arkasındaki deprem performans analiz raporunun tarafımıza iletilmesi için defalarca talepte bulunduk. Ancak yetkililer, uzun bir süre boyunca raporu paylaşmadı; yalnızca müzenin riskli olduğu yönünde açıklamalarda bulundu. Bu süreçte basında ‘Müze üflesen yıkılacak, raporu beğenmediler’ gibi haberler yer aldı. Nihayet, 5 Eylül 2025 tarihinde Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, raporu tarafımıza iletti. Raporun incelenmesi, çekincelerimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı.
Müzenin kapanması sonrası hazırlanan raporda, saha çalışmalarının 7 Temmuz 2025’te başladığı ve program analizlerinin 23 Temmuz 2025’te gerçekleştirildiği bilgisi yer alıyor. Akdoğan, “Müze, 16 Temmuz 2025’te kapatıldı; yani deprem performans analiz raporu henüz hazırlanmamışken. 13 bin 500 metrekarelik bir müzenin yalnızca 15 günde deprem performans analizinin sağlıklı bir şekilde yapılması mümkün değildir. Tüm bu bulgular, müzenin kapatılması kararının bilimsel bir temele dayanmadığını gösteriyor. Rapordaki eksiklikler ve aceleyle hazırlanmış olması, 7 Ağustos 2025’teki toplantıya yetiştirilmek istendiğini göstermektedir. ‘Göç yolda düzülür’ anlayışıyla yürütülen bu süreç, bilimsel ilkelerden ve şeffaflıktan uzak bir yaklaşımı sergilemektedir. İMO Antalya Şubesi olarak, sürecin başından beri dile getirdiğimiz kaygılarda haklı çıkmanın üzüntüsünü yaşıyoruz ve kamuoyunu bir kez daha bilgilendiriyoruz” dedi.
İMO Antalya Şubesi’nin hazırladığı 9 maddelik teknik raporda, Deprem Performans Analiz Raporuna ilişkin çeşitli değerlendirmeler yapıldı. Rapora göre, her blokta ayrı ayrı en az 9 adet karot numunesi alınması gerekirken, her blokta toplamda 3 adet karot numunesi ile yetinildiği belirtildi. Ayrıca, her blok için ayrı ayrı en az birer adet temel inceleme çukurunun açılması gerektiği, mevcut müze binası olması nedeniyle böyle bir çalışmanın yapılmadığı ifade edildi. Olası güçlendirme çalışmaları için temel yeterliliğinin değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Raporda, ‘temel taşıma gücü yetersiz’ ifadesini destekleyecek hesap detaylarının, teknik rapor ve eklerin bulunmadığı kaydedildi. Ayrıca, mevcut beton ve donatı dayanım tespiti çalışmalarıyla ilgili akredite bir laboratuvarın ıslak imzalı deney sonuçlarının yer almadığı belirtildi.
Sondaj derinliklerinin yetersiz olduğu da raporda belirtiliyor. Raporda, yapılan zemin etüdü kapsamında açılan 33 adet sondaj çukurunun, bina kısa kenar ölçülerinin asgari 1,5 katı olarak belirlenmesi gereken sondaj derinliklerinin yetersiz olduğu sonucunu ortaya koymaktadır.
Kat kirişleri için donatı tespitinin uygun şekilde yapılmadığı da raporda vurgulandı. Yapım yılları ve malzeme koşulları farklı olan blokların performans ve güçlendirme değerlendirmesinin ayrı ayrı yapılması gerektiği, böylece genel bir kanaatin oluşturulmasının daha mantıklı bir yaklaşım olacağı ifade edildi.
Değerlendirmedeki son madde ise şu şekilde özetlenmektedir:
“Dikkat çeken diğer bazı hususlar; tek katlı bloklarda 1 saniye üzerinde doğal titreşim periyodunun hesaplanmış olması, 11 numaralı blokta dairesel görünen kolon geometrisinin dikdörtgen kesit olarak tanımlanması, bazı bloklarda bodrum kat olmasına rağmen taşıyıcı sistem modellemesinde bu durumun dikkate alınmaması ve toplam 11 bloktan oluşan yapının çeşitli dönemlerde tamamlanmasına rağmen ekonomik ömür değerlendirmelerinin yapının tamamı için 55 yıl üzerinden düşünülmesidir. Ayrıca yapılan saha çalışmalarını gösterecek nitelikte taşıyıcı sistem ve mimari rölövelerinin sunulmamış olması da önemli bir eksikliktir.”