Semih ERSÖZLER/ANTALYA, (Antalya Olay) – Akdeniz Üniversitesi, Organ Bağışı Haftası dolayısıyla düzenlenen etkinlikte, başka hayatlara umut olan donör aileleri ile organ bağışıyla yaşam mücadelesi veren nakil alıcılarını bir araya getirdi. Duygusal anların yaşandığı etkinlikte, organ bağışının önemi bir kez daha vurgulandı.
3-9 Kasım tarihleri arasında kutlanan Organ Bağışı Haftası kapsamında, organ bağışına dikkat çekmek ve farkındalığı artırmak amacıyla Akdeniz Üniversitesi (AÜ) tarafından etkinlik düzenlendi. AÜ Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlik öncesinde, AÜ Hastanesi’nde yapılan organ nakilleri ile ilgili bir video izletildi. Alıcı ve verici ailelerinin bir araya geldiği etkinliğe, Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, Organ Nakli Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, AÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, doktorlar, sağlık personeli ve öğrenciler katıldı. Rektör Özkan, yaptığı konuşmada, “Yaşamın gerçek kahramanları olan donör ailelerimizi ve geleceğin sesi öğrencilerimizi bir araya getirdik. Diyaliz makinesine bağlı yaşamak nasıl bir şey biliyor musunuz? Haftada 3 gün, 4-5 saat boyunca bir makineye bağlı kalıyorsunuz. O makine sizi hayatta tutar ama hayatınızın bir parçası haline gelir. İşte bir böbrek nakli, bu döngüyü kırar” ifadelerini kullandı.
‘İNSANA HAYATINI GERİ VERMEK DEMEK’
Prof. Dr. Özkan, organ bağışının bir insana hayatını geri vermek anlamına geldiğini belirterek, “Taşınabilir kalp pompalarıyla yaşamak, sürekli şarj etmeniz gereken bir cihaza bağlı olmak demektir. Gecenin bir yarısı cihazın uyarı sesiyle uyanmak zorundasınız. Bir kalp nakli, bu sesleri susturur. Göğsünüzde sıcak, canlı ve kendi kendine atan bir kalbin çarptığını hissedersiniz. İki kolu olmayan birini düşünün; yemek yemek, kapı açmak, saçınızı taramak, sevdiğinize sarılmak için başkalarına bağımlı hale gelirsiniz. Bir kol nakli sadece bir organ değil, bağımsızlık demektir. Bunlar bir bağıştan çok daha fazlası; bu, bir insana hayatını geri vermektir” şeklinde konuştu.
‘SADECE RAKAM DEĞİL, UMUTLA BEKLEYEN BİNLERCE HAYATIN SESİ’
Organ bağışı sayılarının yetersiz olduğunu dile getiren Prof. Dr. Özkan, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl yüz binlerce insan, beklediği organ bulunamadığı için hayatını kaybediyor. Türkiye’de 32 bin 982 hasta organ veya doku nakli bekliyor. Bunların 25 bini böbrek, 2 bin 500’ü karaciğer, 1500’ü ise kalp nakli bekleyen hastalar. Her biri bir anne, bir baba, bir evlat. Bu sayılar sadece rakam değil, umutla bekleyen binlerce hayatın sesidir. Bu yıl 1836 beyin ölümü vakasında ailelerle görüşme yapıldı. Ancak sadece 398 aile ‘evet’ diyebildi” dedi.
GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Etkinlikte organları bağışlanan kişilerin ailelerine teşekkür plaketi verildi. Bu sırada duygusal anlar yaşandı. 43 yaşında iş kazası sonucu hayatını kaybeden Mimar Bora Dumlupınar’ın annesi Sultan Dumlupınar, gözyaşlarını tutamadı. Rektör Özkan, Dumlupınar’ı sarılarak teselli etmeye çalıştı. Dumlupınar, “Oğlumu iş kazasında kaybettim. Geride 3 çocuğu kaldı. 6 organını bağışladık. Herkesi organ bağışına davet ediyorum” dedi.
‘BAŞKA ÇOCUKLAR SEVİNSİN, BAŞKA AİLELER MUTLU OLSUN’
Etkinlikte sahneye gelen 47 yaşında beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybeden Mehmet Toprak’ın eşi Nazlı Toprak, Prof. Dr. Ömer Özkan’dan teşekkür plaketi aldı. Toprak, “Bu kararı vermemde en çok yardımcı olan 22 ve 17 yaşındaki kızlarımdı. Onlar babalarının sayesinde başka çocuklar sevinsin, başka aileler mutlu olsun istediler. Onların kararıydı. Bu bizim için bir vasiyet oldu. ‘Acaba kime gitti, hastalar iyiler mi, aileleri mutlu oldu mu?’ diye düşündüğümüz bir gün bile yok. Çok üzgünüz ama böyle bir şey yaşadığımız için de çok gururluyuz” şeklinde konuştu.
7 YIL CİHAZLA YAŞAYIP KALP NAKLİ OLDU
Uzun süre kalp nakli bekleyen ve 7 yıl boyunca yapay kalp cihazıyla yaşayan Furkan Özçelik (22), “1 yıl önce kalp nakli oldum. Önce doktoruma, sonra çocuklarının organlarını bağışlayan aileye teşekkür ediyorum. Organ bağışı sayesinde buradayım. Normal hayatıma döndüm ve işe girdim. Bunların hepsini organ bağışı sayesinde yapabiliyorum” dedi.
