Semih ERSÖZLER/ANTALYA, (Antalya Olay)-ANTALYA’da 2021 yılında özel bir hastanede doğum gerçekleştiren Y.S. (34), vücudunda unutulan 30 santimetrelik bir gazlı bez ile ilgili olarak tomografi çektirdi. Doğumdan sonra yaşadığı şiddetli ağrılar nedeniyle 2 yıl sonra ortaya çıkan gazlı bez, yapılan ameliyatla alındı. Sağlık Bakanlığı, kadının şikayetinin ardından sorumlular hakkında soruşturma izni verdi.
Y.S., 2021 yılında özel bir hastanede kızını dünyaya getirmek için sezaryen doğum yaptı. Taburcu olduğu gün, yaşadığı kusma ve ağrı şikayetleri nedeniyle tekrar hastaneye başvurdu. Bağırsaklarında yaşanan sorun yüzünden 12 gün hastanede yatan Y.S., bu süre zarfında bebeğinden ayrı kaldı. Emziremediği bebeği mama ile beslenmek zorunda kaldı. Taburcu olduktan sonra, dikişlerinden iltihap akmaya başladı. Tekrar hastaneye giden Y.S.’ye, doğumunu gerçekleştiren doktoru D.A., durumun normal olduğunu ve iltihabın zamanla geçeceğini belirtti. Y.S.’nin 2 yıl boyunca ara ara devam eden ağrıları ve iltihap akıntısı, çeşitli hastanelere başvurmasına rağmen çözüme kavuşmadı. 2023 yılında Y.S., Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu.
SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan muayenede doktor, Y.S.’ye acil tomografi çektirmesini önerdi. Ağustos 2023’te yapılan tomografide, Y.S.’nin vücudunda doğum sonrası unutulan sargı bezi tespit edildi. Bu durumu öğrenen Y.S., uzun süredir yaşadığı şiddetli ağrıların sebebinin ihmal olduğunu fark etti. Karnında unutulan yaklaşık 30 santimetre uzunluğundaki gazlı bez, ameliyatla alındı. Y.S., hastane ve süreçte ihmali bulunan doktorlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
‘ÇOCUĞUMU KUCAĞIMA BİLE ALAMAMIŞTIM’
Yaşadığı zorlu süreçte 2 yıl boyunca ağrılarının ve iltihap akışının devam ettiğini belirten Y.S., farklı hastanelere başvurduğunu ancak hiçbirinin teşhis koyamadığını ifade etti. “En son Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdum. Burada bana doğum sırasında vücudumda sargı bezi kaldığı söylendi. Doğum yaptığımda 10 gün boyunca ağrılarım yüzünden çocuğumu kucağıma bile alamamıştım” şeklinde konuştu.
‘STERİL OLDUĞUNDAN HASTAYA ZARAR VERMEMİŞTİR’
Suç duyurusunun ardından Sağlık Bakanlığı, olayla ilgili bir inceleme başlattı. İncelemede, adı geçen sağlık personelinin ifadelerine başvuruldu. Doktor D.A., ifadesinde doğumun sorunsuz gerçekleştiğini, Y.S.’nin 2 gün sonra sağlıklı bir şekilde taburcu edildiğini ve ameliyathanedeki malzeme sayısının kayıtlara uygun olduğunu belirtti. D.A., Y.S.’ye yapılan ultrasonda yabancı bir cisim gözlemlenmediğini, gazlı bezin operasyon sırasında hastanın vücudunda kalmış olmasının steril olduğundan dolayı hastaya tıbbi bir zarar vermediğini savundu.
GÖRÜNTÜLEMEDE SIVI GÖRÜLDÜ
İfadesi alınan ameliyathane hemşiresi Ö.Ö., pandemi sürecinde anne ve bebeğin hayatını düşünerek hareket ettiklerini, ameliyat sonrasında malzemelerin tam olarak doktora bildirildiğini vurguladı. Radyolojik görüntülemeyi yapan doktor E.B. ise, Y.S.’de yapılan görüntülemenin akciğer ve damarlara yönelik olduğunu, batındaki bir patolojinin görülmesinin imkansız olduğunu, bağırsaklarda genişleme ve sıvı tespit edildiğini aktardı.
‘TANISAL GECİKMEDE ROL OYNAMIŞTIR’
Doktor E.B. ifadesinin devamında, “İnceleme alanıma girdiği kadarıyla batındaki bağırsak anslarında ileri derecede distansiyon olduğundan bahsedilmiştir. Yapılan ikinci gözlemde bağırsaklarda geçiş tıkanıklığı tanısı konulmuştur. Benim gerçekleştirdiğim işlemde herhangi bir eksik ve atlama yoktur. Aksine, Gossypiboma varlığında erken dönemde görülebilecek en olası durum olan tıkanıklık tanısı konulmuştur. Kullanılan gazlı bezin radyopak madde ile işaretli olmaması da tanısal gecikmede rol oynamıştır.” dedi.
4 PERSONELİN EYLEMLERİ İNCELENECEK
Sağlık Bakanlığı’nın Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından gerçekleştirilen ön inceleme sonucunda, Doktor D.A., ameliyathane hemşiresi Ö.Ö., Uzman Doktor N.K. ve Uzman Doktor E.B. hakkında eylemlerin adli mercilerle aydınlatılması gerektiği vurgulandı ve şikayetten 2 yıl sonra soruşturma izni verildi. (Antalya Olay)