1. Haberler
  2. SİYASET
  3. Bakan Tekin: Çocuklarımızı ucuz iş gücü olarak gören her türlü yaklaşım kabul edilemez

Bakan Tekin: Çocuklarımızı ucuz iş gücü olarak gören her türlü yaklaşım kabul edilemez

Bakan Tekin: Çocuklarımızı ucuz iş gücü olarak gören her türlü yaklaşım kabul edilemez
0
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçelerini görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl başkanlığında toplandı. Siyasi parti temsilcilerinin bütçe ile ilgili değerlendirmeleri sonrasında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bir sunum gerçekleştirdi. Bakan Tekin, Cumhuriyetin ikinci asrında Türkiye’nin ideal bir Yüzyıl ve maarif çağı olarak şekilleneceğine olan inançlarının tam olduğunu ifade etti. “Bakanlık olarak tüm politikalarımızı bu güçlü inanç ekseninde şekillendiriyor, attığımız, atacağımız her somut adımı bu sorumlulukla ve Türkiye Yüzyılı idealine uygun şekilde düzenlemeye çaba sarf ediyoruz. İçinde bulunduğumuz çağ, bu sorumluluğun ağırlığını daha da artırıyor. Bilgi üretiminin olağanüstü hızlandığı, teknolojinin neredeyse her mesleği baştan sona dönüştürdüğü, yapay zeka ve otomasyonun çalışma hayatının kurallarını yeniden yazdığı bir dönemden geçiyoruz. Bu hızlı ve baş döndürücü değişim döneminde Türkiye’nin önünde, evlatlarımızın bu süreçten yararlanmalarını sağlamak ve risklerden korunmalarını temin edecek tedbirleri almak gibi önemli bir görev bulunmaktadır. Bizim en önemli görevimiz ise, bu toprakların hafızasından, kültüründen ve aidiyet duygusundan uzaklaşmadan, çağın gerektirdiği şekilde donanmalarına olanak sağlayacak koşulları oluşturmaktır” dedi.

‘MESEM’LER TÜRKİYE’NİN HEM İKTİSADİ HEM AHLAKİ OMURGALARINDAN BİR TANESİDİR’

Eğitim alanındaki yapılanmanın yakın dönemdeki siyasi tarihin etkilerinden bağımsız düşünülemeyeceğini vurgulayan Bakan Tekin, darbe ve muhtıra girişimlerine de değindi. Bakan Tekin, MESEM ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Mesleki eğitim, Türkiye’nin hem iktisadi hem ahlaki omurgalarından bir tanesidir. Bu alandaki tartışmaların büyük bir kısmının arka planında, 28 Şubat sürecinde zihinlerde oluşan kırılmalar bulunmaktadır. Bir dönem katsayı uygulamalarıyla meslek liselerinin kapısını kapatan anlayış, günümüzde başka kavramlar üzerinden aynı kurumsal yapıları yıpratmaya çalışmaktadır. O dönemde gençlerimizi yükseköğretimden dışlayan bu zihniyet, şimdi mesleki eğitimi bir sorun alanı gibi göstererek Türkiye’nin üretim damarını kesmeye çalışıyor. Son 20 yılda yaptığımız iş, bu tarihi kırılmayı onarmak ve mesleki eğitimi yeniden itibar ve güven eksenine taşımaktır. MESEM, 1977’ye kadar uzanan çıraklık eğitimini örgün eğitimin bir parçası haline getiren bir programdır. Ortaokul mezunu ve 14 yaşını doldurmuş gençlerimiz, zorunlu ortaöğretim sürecine devam ederken, sigortalı ve sözleşmeli bir şekilde, usta öğretici ve öğretmen gözetiminde hem okulda hem de işletmede beceri kazanmaktadır. Bu uygulamayı yaparken, Anayasa, ulusal mevzuat, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler, ahlaki ilkelerimiz ve kültürümüz rehberimiz olmuştur. Her çocuğumuzun bir emanet olduğu bilinciyle hareket ediyoruz; ucuz iş gücü olarak gören her türlü yaklaşım bizim için hukuken ve vicdanen kabul edilemez” şeklinde konuştu.

’23 BİN 252 İŞLETME UYGUNSUZ OLDUĞU GEREKÇESİYLE SÖZLEŞMELER FESHEDİLDİ’

Bakan Tekin, MESEM programı kapsamında iş güvenliği ile ilgili incelemeler yaptıklarını ve bu incelemeler sonucunda eksiklik tespit edilmesi halinde iş yerleri ile yapılan sözleşmelerin feshedildiğini belirtti. “2024-2025 eğitim öğretim yılında 253 bin işletme denetlenmiş, 23 bin 252 işletme uygunsuz olduğu gerekçesiyle sözleşmeleri feshedilmiştir. İşletme belirleme komisyonlarında iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının bulunmasını zorunlu hale getirdik. Bu kapsamda, staja giden öğrencilerin her biri için tanımlı meslek öğretmeni koordinatörleri bulunmaktadır. Bu öğretmenlerimiz, maksimum on günlük periyotlarla çocukları iş yerlerinde ziyaret ederek staj ve işbaşı eğitimi ile ilgili değerlendirmeler yapmaktadır. Hiçbir evladımızın hayatını riske atmadan, sahadaki her adımı yakından izleyen bir süreci yürütüyoruz” dedi.

‘1950’YE KADAR MİLLİ EĞİTİM BAKANLARININ ÇALIŞMA SÜRESİ 13,5 AY’

CHP’lilerin, AK Parti iktidarları boyunca sıkça Milli Eğitim Bakanı değişimi eleştirilerine yanıt veren Bakan Tekin, “23 yıllık süreç içinde ben 9’uncu Bakanım. CHP’li arkadaşlara soruyorum: 23 Nisan 1920’den 14 Mayıs 1950’ye kadar kaç tane Milli Eğitim Bakanı çalıştı, biliyor musunuz? Ortalama çalışma süresi ne kadardır? Hasan Ali Yücel’i dışarıda tutarsak, 13,5 ay. Kendi iktidarları döneminde bakanların çalıştığı bir CHP, tek parti döneminden bugüne uzanan süreçte kendi muhasebelerini yapmadan, bizleri yıllarca çocuklara adaletsizlik miras bırakan zihniyetleriyle yüzleşmeden, burada istikrardan bahsedemezsiniz. Bu milletin evlatlarına nasıl bir eğitim tablosu bıraktığınızı açıklamadan, bizim attığımız adımları itibarsızlaştırmaya kalkamazsınız. Diğer bir eleştiri ise eğitimde sürekli değişiklikler yapıldığı yönünde. Bir CHP’li, belgelerini okuyarak bu eleştirileri yapmalıdır. 2002 yılında CHP’nin seçim bildirgesinde, ‘Zorunlu eğitimi 5+3+4 olmak üzere 12 yıla çıkaracağız’ denilmiş” değerlendirmesinde bulundu.

‘METİNLERİNİ SEÇİMDEN SEÇİME DEĞİŞTİREN BU ZİKZAKLI YAKLAŞIM DOĞRU MUDUR?’

Bakan Tekin, lise, üniversite ve MESEM ile ilgili CHP bildirgelerinde farklı sistem önerilerinin yer aldığını vurgulayarak, “Meclisimize ve aziz milletimize soruyorum: Yıllardır metinlerini seçimden seçime değiştiren bu zikzaklı yaklaşım mı doğrudur, yoksa bizim gibi yaptığı şeyin arkasında duran tutarlı yaklaşım mı? Geçtiğimiz hafta CHP kurultayı oldu. O kurultayda sizi çok rahatlatacak bir cümle var. Eski Genel Başkanınızın kamuoyunda, ‘Asrın hırsızlığı’ olarak tanımlanan olayla ilgili olarak CHP’ye yönelik ‘Arının’ çağrısına Genel Başkanınız ne dedi? ‘CHP arınacaksa bizi eskiye döndürmek isteyen bu zihniyetten arınacak’ dedi. Eğer ‘Bizden önceki zihniyet eski zihniyetti, ondan arınıyoruz’ diyorsa saygı duyarım. Ben, AK Parti kadrolarında siyaset yapan bir arkadaş olarak, benden önce, 2002’den bugüne kadar Milli Eğitim Bakanlığı yapan tüm bakanlarımızın yaptıklarıyla gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.

‘İTFAİYECİYE MÜLAKAT MEŞRU, ÖĞRETMENE DEĞİL Mİ?’

Ardından Bakan Tekin, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın üniversiteler ile ilgili eleştirilerine yanıt veren Bakan Tekin, “Uluslararası standartlarda iyi üniversitelerimiz var. Bunlar ilk 500’de, ilk binde. Yeni kurulan üniversitelerimizin de 10 yıl içinde bu sıralamalarda yerini alacağına inanıyorum. CHP Grubu mülakatlarla ilgili eleştirilerde bulundu. Ben Gökhan Bey’in, ‘Mülakat’ deyince aklına gelenlerin geçmişteki mülakatlar olduğunu biliyorum. Ama bizim yaptığımız mülakatlarda güvenlik kamerası kaydı bile bulunmaktadır. Mül

Bakan Tekin: Çocuklarımızı ucuz iş gücü olarak gören her türlü yaklaşım kabul edilemez
+ - 0

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Antalya Olay ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin