Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma çerçevesinde, ‘Ayhan Bora Kaplan’ isimli suç örgütünün üyelerine yönelik yeni bir operasyon gerçekleştirildi. Operasyon, Ankara İl Jandarma Komutanlığı tarafından, dijital incelemelerde elde edilen yeni delillere dayanarak düzenlendi. Gözaltına alınanlar arasında emekli polis memuru Önder P., Kaplan’ın avukatı Tarık Teoman, Erhan B. ve polis memuru Resul A. yer aldı. Şüpheliler, jandarmada yapılan işlemlerin ardından Ankara Adliyesi’ne sevk edildi.
Şüphelilerden Önder P. nöbetçi mahkemede verdiği ifadesinde, “Ayhan Bora Kaplan isimli şahsın adreslerini basan ilk polis memurlarından biriyim. Bu insanlarla 7 yıl boyunca sürekli mücadele ettim. Arkamdan koşturduğum kişilerle adımın birlikte anılması yanlıştır. Şimdiye kadar hiçbir sabıkam ve idari cezam yoktur. MASAK raporlarımdan herhangi bir olumsuz sonuç çıkmamıştır. Serdar S. isimli şahıs, 2 yıl sonra telefonunu göndermiş. Serdar ile aramızdaki yazışmalar gerçek değildir. Bütün bu içerikler tamamen kurgudur. Bu kişilerle mücadele ederken bir örgüte üye olmam mümkün değildir. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmamı talep ediyorum” dedi.
‘CEZA AVUKATLIĞI DIŞINDA HİÇBİR ŞEY YAPMADIM’
Kaplan’ın avukatı Tarık Teoman ise kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “Ben Ankara Barosu’na bağlı 20 yıllık bir avukatım. Suçlamaya bakıldığında örgütle hiyerarşik bir bağlantım olmadığı açıktır. Örgüte yardım etmem veya örgütün içinde olmam mümkün değildir. İki kişi arasında yapılan görüşmelerde benim haberim olmaması söz konusu. Ben ceza avukatlığı dışında hiçbir şey yapmadım. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmamı talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Şüpheli Erhan B. de örgütle ilgili hiç kimseyi tanımadığını ve kimseye yardım etmediğini ifade ederek, “Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmamı talep ediyorum” dedi.
Ankara 4’üncü Sulh Ceza Hakimliği, İl Jandarma Komutanlığı tarafından hazırlanan teknik inceleme raporundaki tespitler, HTS kayıtları, şüpheli beyanları ve yazışma içerikleri gibi delilleri değerlendirerek, şüpheliler hakkında ‘somut delile dayalı kuvvetli suç şüphesi’ bulunduğunu belirtti. Mahkeme, isnat edilen suçlar için öngörülen ceza miktarını, şüphelilerin kaçma ihtimalini, soruşturmanın geldiği aşamayı ve tanıklar üzerinde baskı yapma olasılığını dikkate alarak, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağına karar verdi. Bu çerçevede, Kaplan’ın avukatı Tarık Teoman ile Erhan B.’nin ‘Örgüt yapısına dahil olmadan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçundan, emekli polis memuru Önder P.’nin ise ‘Örgüte üye olma’, ‘İftira’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından tutuklanmalarına karar verildi. Polis memuru Resul A. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
