Aysu DURSUN/ANTALYA, (Antalya Olay) – DÜNYA Meme Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla Akdeniz Üniversitesi’nde (AÜ) gerçekleştirilen basın toplantısında, erken tanının hayat kurtarıcı önemi vurgulandı. AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Meme Sağlığı ve Hastalıkları Merkezi’nin açılışından bu yana 22 bin 943 hastaya hizmet verdiklerini ve erken teşhisle yaşam şansının yüzde 90’ın üzerinde olduğunu ifade etti.
AÜ Hastanesi tarafından 1- 31 Ekim Dünya Meme Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde düzenlenen basın toplantısına, AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın yanı sıra Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cumhur Arıcı, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Karaca, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Sezgin Göksu, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Veli Vural ve Radyoloji Anabilim Dalından Dr. İmren Düzen katıldı.
‘HER SEKİZ KADINDAN BİRİNDE GÖRÜLÜYOR’
Toplantıda konuşan AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, meme kanserinde erken tanının kritik rol oynadığını belirtti. “Bu ayın Meme Kanseri Farkındalık Ayı olması vesilesiyle buradayız. Meme kanseri, kadınlar arasında en yaygın görülen kanser türüdür ve ne yazık ki akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Erkeklerde de rastlanabilmekle birlikte, daha çok kadınlarda ortaya çıkmaktadır. Her 8 kadından biri bu hastalıktan etkileniyor” dedi. Ayrıca, Meme Sağlığı ve Hastalıkları Merkezi’nin kuruluş amacını anlatan Prof. Dr. Özkan, “Merkezimizi kurarken farkındalık yaratmak, hastalara konforlu bir tanı ortamı sunmak ve elde edilen verileri etkin bir şekilde kullanmak amaçlarını güttük. Bu hedeflerimize ulaştığımızı düşünüyorum” diye ekledi.
YIL SONUNA KADAR HEDEF 20 BİN HASTAYA ULAŞMAK
Prof. Dr. Özkan, kısa bir süre zarfında binlerce hastaya ulaştıklarını belirterek, “1,5 yıl içinde 22 bin 943 hastaya hizmet verdik. Bir yıl içinde ise 16 bin 378 hastaya destek sağladık. Bu yıl sonuna kadar 20 bin hastaya ulaşmayı hedefliyoruz. Bu süreçte 7 bin 580 mamografi, 11 bin 664 meme ultrasonu ve 750 biyopsi ile işaretleme işlemi gerçekleştirdik. Bu rakamlar oldukça değerli, çünkü üniversite hastaneleri arasında ilklerden biriyiz. Erken tanı ile hastaların hayata tutunma şansı yüzde 90 oranında artıyor” ifadelerini kullandı.
VAKUM BİYOPSİDE ÖNCÜ
Hizmet çeşitliliğinin önemine de değinen Prof. Dr. Özkan, “Kadınlarımızın kanser belirtilerinin farkında olup hızlı bir şekilde genel cerrahiye yönlendirilmesi hayati önem taşıyor. Merkezimizde MR, ultrason ve biyopsi işlemlerini hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Vakum biyopsi ise sadece Antalya’da bizim merkezimizde uygulanıyor ve bu da hizmet kalitesini artıran önemli bir yöntem” dedi.
‘DÜNYA STANDARTLARININ ÜZERİNDE HİZMET SUNUYORUZ’
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cumhur Arıcı, merkezin teknik donanımına ve hasta süreçlerine ilişkin bilgi vererek, “Meme Sağlığı Merkezi, yıllardır hayalini kurduğumuz bir yapıdır. Şimdi Türkiye’nin, özel hastaneler dahil en modern merkezlerinden biri haline gelmiştir. Her hasta, muayeneye geldiği hafta içinde muayene edilmekte, en geç bir hafta içinde görüntülemeleri tamamlanmakta ve gerekirse 10 gün içinde biyopsi yapılmakta, ardından tedavi süreci başlamaktadır. Bu süreç, dünya standartlarının da üzerinde” şeklinde konuştu.
‘MULTİDİSİPLİNER YAPIYLA FARK YARATIYORUZ’
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, farkındalık çalışmalarına ve ekip anlayışına vurgu yaparak, “Farkındalık ayının amacı, meme kanserinin belirtilerini ve risk faktörlerini anlatmaktır. Sigara, alkol, kilo ve hormon tedavisi gibi etkenler meme kanserine yol açabilir. Biz, erken tanı ve tedaviyi bir bütün olarak hastalarımıza sunuyoruz. Cerrahiden onkolojiye, genetikten laboratuvara kadar multidisipliner bir yapıyla hizmet veriyoruz. Bu anlamda Türkiye’de ender merkezlerden biriyiz” dedi.
‘ERKEN TANI SAYESİNDE NORMAL HAYATIMA DÖNDÜM’
Merkezde tedavi gören hastalardan Figen Keleş Tokur (47), erken tanı sayesinde tedavi sürecine devam ettiğini belirtti. Tokur, “Birçok hastanede aylardır süren kontrollerden sonuç alamıyordum. Akdeniz Üniversitesi’ne başvurduğumda aynı gün tetkiklerim yapıldı ve 2 gün sonra vakum biyopsi ile tanı konuldu. Korku ve endişe yaşadım, fakat buradaki doktorlar, hemşireler ve teknik ekip beni oldukça rahatlattı. Psikolojik destek de aldım. Şimdi normal hayatıma döndüm ve erken tanı sayesinde tedavim sürüyor. Kadınların yıllık
