ANTALYA, (Antalya Olay) – Antalya Ticaret Borsası (ATB) Aralık Ayı Meclisi, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci’nin önderliğinde ATB Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda, yönetimin son bir aylık faaliyetleri hakkında üyeler bilgilendirildi. ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım sektörü ve Antalya ile Türkiye ekonomisi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
ATB Başkanı Ali Çandır, dünya ekonomisinin 2025 yılı itibarıyla ortalama yüzde 3 büyüme kaydetmesinin beklendiğini ifade ederek, Türkiye’nin büyüme performansının da benzer seviyelerde olmasının öngörüldüğünü belirtti. Çandır, “Yılı, dünya ekonomisiyle uyumlu bir büyüme oranıyla kapatmış olacağız. Ancak ülkemizin potansiyel büyüme oranı yüzde 5 seviyesindedir. Hedefimiz, bu potansiyeli kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde yakalamaktır. Yıllardır yüksek dalgalanmalar gösteren büyüme oranları, ekonomiyi ve reel sektörü ciddi anlamda zorlamaktadır,” dedi.
Çandır, son 20 yılda dünya ekonomisinin büyüme ve serbestleşme döneminin 2025 itibarıyla belirgin bir durgunluğa girdiğini, bu durumun global ticaret hacmini zayıflattığını ve ekonomik büyümenin yavaşladığını ifade etti.
TARIMDA DARALMA
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı 2025 yılı üçüncü çeyrek büyüme verilerine göre Türkiye ekonomisinin yüzde 3,7 büyüdüğünü, bu oranın piyasa beklentilerinin üzerinde olduğunu kaydeden Başkan Çandır, bu büyümenin inşaat sektörü, özel tüketim harcamaları, ithalat ve vergi gelirleri tarafından yönlendirildiğini belirtti. Tarım sektöründeki daralmanın ise rakamlara net bir şekilde yansıdığını ifade eden Çandır, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Üçüncü çeyrekte tarım sektörü yüzde 12,7 oranında daralmıştır. Bu ölçekte bir küçülme, bugüne kadar hiçbir üçüncü çeyrekte yaşanmamıştır. Kuraklık ve don olayları bu daralmada etkili olmuştur, ancak tek başına belirleyici değildir. Daha önce de üçüncü çeyrekte daralmalar yaşandığını biliyoruz. Tarım sektöründeki küçülme, diğer sektörlerdeki daralmalardan çok daha geniş bir etki alanına sahiptir. Çünkü tarım, toplumun ve ekonominin her kesimini doğrudan etkilemektedir. Tarımın ekonomideki ileri ve geri bağlantıları son derece güçlüdür. Tarımı küçülttüğünüzde, yalnızca bu sektörü değil, ona bağlı birçok sektörü de yavaşlatmış olursunuz. Bu nedenle tarım sektörüne hem idari hem de toplumsal açıdan özel bir hassasiyetle yaklaşmalıyız. Tarıma gözbebeğimiz gibi bakmalıyız.”
Tarım sektörünün yılı çift haneli bir daralma ile kapatacağını öngören Başkan Çandır, genel ekonomi için yüzde 3’ün üzerinde büyüme beklenirken, tarımda yaşanan sert küçülmenin, 2026 yılından itibaren tarım kesimine pozitif ayrımcılık içeren politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini gösterdiğini dile getirdi. Çandır, “Tarım sektörü üç çeyrek üst üste ve giderek derinleşen bir daralma dönemindedir. Önceki yıllarda da benzer dönemler yaşamıştık. Bu süreçleri takip eden yıllarda tarım sektörü toparlanmayı başarmıştır. Doğru politikalarla ve yerinde desteklerle, 2026 yılından itibaren tarım sektörünün yeniden güç kazanacağına inanıyorum,” şeklinde konuştu.
BEKLENTİ ANKETİ
2024 yılı sonunda meclis, meslek komiteleri ve üyelerin katılımıyla bir beklenti anketi gerçekleştirdiklerini hatırlatan Çandır, ankette 2025 yılında ekonominin 2024 yılına benzer seyredeceğini düşünenler ile daha kötü olacağını öngörenlerin oranlarının birbirine yakın olduğunu belirtti. Çandır, “Yıl sonunda ortaya çıkan tablonun, bu beklentilerin büyük ölçüde doğru çıktığını göstermektedir. Bu durum, camiamızın gerçekçi, tutarlı ve sağduyulu bir öngörüye sahip olduğunun açık bir göstergesidir. Yıl boyunca ticaret hacmi, maliyetler, stoklar, borçlanma ve alacak yönetimi konularında yapılan değerlendirmeler de bu beklentilerle uyumlu olmuştur,” dedi.
GERÇEK İHTİYAÇLARA ODAKLANILMALI
Faiz, döviz ve enflasyon arasındaki mevcut uyumsuzluğun 2026 yılında kademeli olarak giderileceğini ve daha dengeli bir yapıya kavuşacağını öngördüklerini ifade eden Çandır, “Böyle bir ortamda hem üreticilerimiz hem de ihracatçılarımız daha az zorlayıcı bir yıl geçirecektir. Bu nedenle, reel ekonomiyi önceleyen ve gerçek ihtiyaçlara odaklanan bir politika setinin hayata geçirilmesini bekliyoruz,” şeklinde konuştu.
Son üç yılda enflasyonu kontrol altına almaya yönelik politikalarla önemli mesafeler kat edildiğini belirten Çandır, enflasyon oranının yüzde



