ANTALYA, (Antalya Olay) – 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında gerçekleşen belgesel gösterimleri, izleyicileri etkileyici hikayelerle buluşturdu. Hatay depremine odaklanan ‘Hayatın Çizgisi’, mübadele sürecini ele alan ‘Köklere Yolculuk’ ve ünlü beyin cerrahı Gazi Yaşargil’in yaşamına ışık tutan ‘Hümanist Bir Deha: Gazi Yaşargil’ belgeselleri festivalde seyircilerin beğenisini topladı.
Festivalin 26 Ekim Pazar günü düzenlenen belgesel gösterimlerinde ilk olarak ‘Hayatın Çizgisi’ belgeseli sahne aldı. Yönetmenler Osman Sarp Altay ve Deniz Toprak, katılımcı Derya Gümüş Türkoğlu ve yapımcı Ceyda Yüceer, izleyicilerin sorularını yanıtladı.
GENÇLERE UMUT HİKAYESİ
2023 yılında Hatay’da meydana gelen büyük depremin ardından Deniz’in, Samandağ sahilinde dalgaları keşfetmesi ve yerli bir balıkçının desteğiyle gençlere sörf eğitimi vermesiyle şekillenen ‘Hayatın Çizgisi’, yaşanan trajedilerin kayda geçirilmesi amacıyla ortaya çıktı. Yönetmen Osman Sarp Altay, filmin hikayesinin önemine vurgu yaparak, “Bu hikayeyi sinema diline nasıl çevirebiliriz diye çalışmaya başladık. Küçük başlayan bir iş, zamanla daha büyük kitlelere ulaşabiliyor. Bu belki de o şehirdeki gençlerin hayatını değiştirebilir. Umutsuzluğa kapılmamak ve felaketlerden sonra ayakta durabilmek çok önemli” şeklinde konuştu.
HAYAT DA SÖRF GİBİ: HEDEF, DENGEDE KALABİLMEK
Geçmişte deniz korkusu yaşayan Derya Gümüş Türkoğlu, sörf deneyimiyle yaşadığı dönüşümü şu sözlerle anlattı: “Denizden korkarken, gençleri sörfe yönlendiren birine dönüştüm. Samandağ’da anneler çocuklarının denizle ilgili endişelerini dile getiriyor. Ama ben artık onlara, ‘Korkacak bir şey yok, çocuklar sörf yapsın’ diyorum. Bu radikal bir değişim. İnsanlara hayata tutunacak bir neden lazım, ve bu neden sörf tahtası olabilir.”
İKİ TARAFIN DA BAKIŞ AÇISINDAN BU İŞİ YAPMAYA ÇALIŞTIM
Akademisyen Bülent Vardar, Balkan Savaşı göçmeni ailesinin köklerine yaptığı yolculuğu belgesel olarak sunmak için Altın Portakal’da yer aldı. Yedi yıl süren ‘Köklere Yolculuk’ belgeselinin yapımında birçok zorlukla karşılaştığını belirten Vardar, “Yunanistan’da bir Yunan tarafından destek bulmak beni çok şaşırttı. O dönemlerde Rumların yaşadığı sıkıntıları anlamaya çalıştım ve bu konuda taraf tutmadan her iki bakış açısını da yansıtmayı hedefledim. Geçmişimi araştırmak benim için çok önemliydi. Öğrencilerim bile bu sürece katkıda bulundu” dedi.
‘SINIRSIZ BİR MERAK VE İYİLEŞTİRME ÜZERİNE BİR YOLCULUK’
Türk beyin cerrahı Prof. Gazi Yaşargil’in sıra dışı yaşamı, Atıl İnaç’ın yönettiği ‘Hümanist Bir Deha: Gazi Yaşargil’ belgeseli ile gözler önüne serildi. Gösterimin ardından düzenlenen söyleşide yönetmen Atıl İnaç, yapımcılar Gülen Güler ve Derya Tarım ile birlikte Yaşargil’in meslektaşı Cengiz Kuday da yer aldı.
Atıl İnaç, Yaşargil’in çocukluk kahramanı olduğunu belirterek, “Seneler sonra onun hikayesini anlatmak için bu projede bir araya geldik” dedi. Yapımcı Gülen Güler ise, “Bir bilim insanının tutkusunu ve sınırsız merakını yansıtmak benim için çok özel. Bu belgesel, iyileştirme üzerine bir yolculuk” ifadelerini kullandı.
Cengiz Kuday, Yaşargil’in bilim dünyasındaki katkılarını ve kendi ülkesinde yeterince takdir edilmediğini vurgulayarak, “Sanatın ve bilimin takdir görmediği toplumlarda üretim mümkün değildir. Bu, bir ülkenin yaşadığı en büyük felaketlerden biridir” dedi. Ayrıca, Yaşargil için kurulan akademinin ilk toplantısının İstanbul’da yapıldığını ve katılımın oldukça düşük olduğunu belirtti. (Antalya Olay)
