Aysu DURSUN/ANTALYA, (Antalya Olay) – AKDENİZ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, 2025 Akademik Töreni’nde cübbe giyen 111 akademisyene hitaben, “Bu cübbeler yalnızca bir unvan değil, milletimizin geleceğini inşa etme sorumluluğudur. Büyük hayaller kurmaktan vazgeçmeyin” ifadelerini kullandı.
Akdeniz Üniversitesi, 2025 yılı için akademik unvan alan, unvanı yükseltilen ve kadroya atanan öğretim üyeleri için özel bir Akademik Tören düzenledi. Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe, Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, birçok akademisyen ve onların aileleri katıldı.
‘CÜBBELER SADECE ÜNVAN DEĞİL’
Törende konuşan Rektör Özlenen Özkan, akademik yükselmenin getirdiği sorumluluklara dikkat çekti. Özkan, “Bugün, akademik kariyer basamaklarında yükselen değerli hocalarımızı tebrik etmek ve yeni cübbelerini giyecek genç meslektaşlarımıza ‘aramıza hoş geldiniz’ demek için buradayız. 111 akademisyenimiz, emeğin ve nitelikli üretimin bir nişanesi olarak cübbelerini giyecek. Ancak bu cübbeler, sadece bir unvanın yükü değil, aynı zamanda tarihsel bir mirası da taşımaktadır” dedi. Ayrıca, Atatürk’ün bilim anlayışına vurgu yaparak, “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, uygar düşüncelerin yayılmasını ve çağdaş ilerlemeyi bilim insanları için bir namus ödevi olarak tanımlamıştır. Bizim için bu görev, bir meslekten öte, topluma ve geleceğe karşı ödenmesi gereken bir borçtur” şeklinde konuştu. Akademisyenlerin başarısında ailelerin rolünün de önemli olduğuna dikkat çeken Özkan, “Bu başarıların gizli kahramanları ailelerdir. Onların sabrı ve desteği olmasaydı, bugün bu hikayeler yazılamazdı. En büyük alkışı onlara istiyorum” dedi.
‘ÜNİVERSİTELER ÜÇ TEMEL GÖREV ÜZERİNE KURULUDUR’
Üniversitelerin nitelikli eğitim-öğretim, özgün bilim üretimi ve topluma katkı olmak üzere üç temel sac ayağına sahip olduğunu belirten Özkan, “Bugün bu üç alanda nerede olduğumuzu ve aradaki farkı kapatmak için hangi stratejileri izlememiz gerektiğini samimiyetle konuşmalıyız” dedi. Son beş yılda üniversitenin önemli bir dönüşüm sürecinden geçtiğini vurgulayan Özkan, “Akdeniz Üniversitesi’ni bilimsel kapasitesiyle ülkeye yön veren, topluma doğrudan katkı sunan sürdürülebilir bir ekosisteme dönüştürmek için büyük bir inanç ve tutkuyla çalıştık” ifadelerini kullandı.
‘KİM OLDUĞUNA DEĞİL, NE ÜRETTİĞİNE BAKIYORUZ’
Akademik atama ve yükseltme kriterlerinin güçlendirildiğini anlatan Özkan, “Bilimsel üretimi teşvik eden, kim olduğuna değil ne ürettiğine bakan liyakat temelli bir yaklaşımı kararlılıkla güçlendirdik. Kriterleri yükseltmek, daha fazla çalışmak ve emeğin hakkını teslim etmek demektir” dedi.
Bilimsel araştırma projeleri desteklerinin her yıl artırıldığını belirten Özkan, “Üretenin yanında olduğumuzu net bir şekilde gösterdik. Q1 ve Q2 düzeyindeki yayınlarımız artıyor, uluslararası ortaklı çalışmalarımız güçleniyor. Doğru yolda olduğumuzun en somut göstergesi budur. Bu birikim, dünya üniversite sıralamalarına ve uluslararası görünürlüğümüze de güçlü biçimde yansımaktadır. Elbette ulaştığımız noktayı yeterli görmüyoruz; daha üst hedefler için aynı kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
‘ÜNİVERSİTE ŞEHİRDEN KOPUK OLAMAZ’
Göreve geldiğinde en sık duyduğu eleştirilerden birinin üniversitenin şehirle bağının zayıf olduğu yönünde olduğunu belirten Özkan, “Bu algıyı değiştirmek için çok çalıştık. Çünkü biliyoruz ki üniversite, içinde bulunduğu şehirle bağ kurabildiği ölçüde güçlenir, üretir ve değer katar. Bugün artık duvarların arkasında kalan değil; şehrin her alanında hissedilen, dertlenen ve çözüm üreten bir üniversiteyiz” şeklinde konuştu. Özkan, hastane otopark sorununun çözüldüğünü, 2026 yılında bir otopark alanı daha planlandığını, Hasta Yakınları Konukevi’nin açıldığını ve Meme Sağlığı Merkezi’nin hizmete girdiğini aktardı. “Halkımıza dokunan her hizmet, bu görevin en büyük motivasyon kaynağıdır” dedi. Sağlık altyapısını güçlendirecek yatırımlara kararlılıkla devam ettiklerini dile getiren Özkan, “Şehrimizin sağlık hizmetlerini üst seviyeye taşıyacak 900 Yataklı Yeni Hastane Binamızın temelini attık; Nöroloji Polikliniğimizin yapımına başladık. Çevreci ve sürdürülebilir kampüs vizyonumuz doğrultusunda üniversitemizin elektrik ihtiyacını karşılayacak, üniversiteler arasındaki en büyük güneş enerjisi santrali için çalışmalarımız devam ediyor. Şehrimizi tarımın inovasyon üssü haline getirecek Türkiye’nin en büyük Tarım Teknokenti’ni Antalya’mıza kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. İleri Sağlık Araştırma Merkezimizi hayata geçirdik; bu merkezimizde ülkemize yüksek katma değer sağlayacak nitelikli araştırmalar yürütülüyor. Çok yakında bu çalışmaların somut ve gurur verici sonuçlarını hep birlikte paylaşacağız” şeklinde ekledi.
