Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) – Antalya’nın batı ilçeleri olan Finike, Demre, Kaş ve Kalkan arasında yer alan toplam 74 kilometrelik bölünmüş yol projesinin iptali için başlatılan davalarda, mahkeme bilirkişi heyetinin keşfi tamamlandı. Keşif sırasında Kaş Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Akoy, “Umarım bu hatadan dönülür. Umarım Likya coğrafyası bu darbeyi yemez” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Planlanan Finike-Demre-Kaş-Kalkan Bölünmüş Yol Projesi, 74 kilometre uzunluğunda ve 60 metre genişliğinde olup, 4 şeritli, 11 köprü ve viyadük, 6 tünel ile 12 alt ve üst geçit içermektedir. Projenin iptali için Kaş Çevre ve Kültür Derneği, Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Doğa Derneği, Finike TORAÇDER, Peyzaj Mimarları Odası ve 127 vatandaş, dava açtı. Ayrıca TEMA Vakfı da benzer bir iptal davası başlattı. Üçüncü dava ise Demre ve Finikeli vatandaşlar tarafından, Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun SİT alanları üzerinden yol geçişine dair ‘ÇED olumlu’ kararının iptali için açıldı. Mahkeme bilirkişi heyeti, bu üç davaya ilişkin olarak yolun yapılması planlanan alanlarda keşif gerçekleştirdi. Keşfe, bölge halkı, STK temsilcileri ve davacıların avukatı Tuncay Koç’un da aralarında bulunduğu birçok kişi katıldı.
KEŞİF BEYMELEK’TEN BAŞLADI
Keşif, bilirkişi heyeti tarafından Demre’den başlatıldı. Katılımcılar arasında bulunan Ahmet Akoy, tünelin çıkış noktası olan Beymelek’in birinci derece doğal sit alanı içinde olduğunu ve burada örtü altı seracılık alanlarını gösterdiklerini belirtti. Ardından İssium Kalesi’ne geçtiklerini ifade eden Akoy, “Bu alanlar yolun etrafındaki etkileşim alanında yer alıyor. Daha sonra Köşkerler’de yer altı su kaynaklarının olduğu kuyuları gösterdik. Ne yazık ki yol bu kuyuların üzerinden geçiyor. Kuyuların sorunsuzca taşınacağına yönelik garip açıklamalar mevcuttu” dedi.
‘VİYADÜKLER TUZLU SUYU ARTIRIR’
Su kooperatif başkanlarının viyadük ayaklarının 50 metreden aşağı inmesi durumunda tuzlu su oluşabileceği konusunda uyarılarda bulunduğunu vurgulayan Akoy, “Tatlı sudan çıkıp bir kil tabakası ile karşılaşılmakta. 50 metreden sonra tuzlu su başlıyor. Yanlış sondajlar nedeniyle son yıllarda Demre’nin suyu giderek tuzlanıyor. Bu durum ekim zamanını geciktiriyor. Çiftçiler, tuzlanmanın azalması için yağmuru bekliyorlar ve bu da üretimi olumsuz etkiliyor” şeklinde konuştu.
ANTİK KENTLER ETKİLENİYOR
Likya dönemine ait Myra Antik Kenti’nin besleyen antik su yolunun tünel alanına denk geldiğini belirten Akoy, “Bu antik su kemerinin hemen 27 metre üzerinden delik açarak, patlatmalarla tünelin yapıldığını dehşetle gördük. Arkeolog ve akademisyenler de gözlemde bulundular. Hemen yan tarafında antik mezarlar bulunduğunu da fark ettik. Ardından Sura Antik Kenti’ne geçtik ve yol genişletildiğinde 50 metrelik mesafelerdeki alanların etkileşim alanına dahil olduğunu gözlemledik. Son olarak Kyaenai’ye giderek, moloz yıkım yerinin birinci derece antik sit alanının içine döküldüğünü gördük” dedi.
ENDEMİK LİKYA ORKİDESİ ALANI DA TEHLİKEDE
Kaş’a geçildiğinde, Çukurbağ’daki tüm tarım alanlarının, endemik Likya orkidesinin yayılım alanı içinden geçirildiğini ifade eden Akoy, “Dünyada sadece bu bölgede bulunup giderek azalan bir tür olan Likya orkidesinin yol güzergahı üzerine alındığını gördük. Tarihi su kuyularının üzerinden, birinci derece doğal sit alanları ve arkeolojik sit alanları içinden yolun geçirilmeye çalışıldığını tespit ettik” dedi.
KAPUTAŞ PLAJI’NDAN VİYADÜKLE YOL GEÇECEK
Yol güzergahında ayrıca büyük bir değere sahip olan Kaputaş Plajı’nın birinci derece doğal sit alanı üzerinden viyadükle geçileceğini belirten Akoy, “Bu viyadük, Kaputaş’ın üstünden bir tarafı 80, diğer tarafı 110 metre yüksekliğe sahip olacak. Aynı zamanda sahilden de görünür hale gelecek. Kaputaş, birinci derece doğal sit alanı içinde yer alan endemik bir tür olan Kaputaş andızotunun da olumsuz etkilenmesine neden olacak” şeklinde konuştu.
‘UMARIM LİKYA COĞRAFYASI BU DARBEYİ YEMEZ’
Keşif tamamlandıktan sonra gelen akademisyen bilirkişi heyetinin notlarını aldıklarını ve ihlalleri heyete aktardıklarını belirten Akoy, “Tüm kamulaştırılacak yerlerdeki köylülerimiz ile su kaynaklarının kooperatif başkanlarını heyetimizle buluşturduk. Keşif başarılı geçti. Bu kadar önemli bir coğrafyanın mevcut yolları varken ve bunların iyileştirilmesi daha az maliyetle yapılabilecekken, böyle büyük bir tahribata yol açacak bir projenin mantık dışı
