İrem GÜNEYBAZ/ANTALYA, (DHA) – Antalya’da yaşayan Nilüfer Yalçın (51), 2006 yılında başlattığı hukuki süreç sonucunda 2014’te boşandığı eski eşi C.Ç. ile 19 yıldır devam eden bir hukuk mücadelesi veriyor. C.Ç.’nin ailesi tarafından alınan ‘Akli dengesi yerinde değildir’ raporunun ardından, mal paylaşımı ve tazminat taleplerini içeren yaklaşık 400 duruşmadan sonuç alamayan Yalçın, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan alınan C.Ç.’nin akıl sağlığının yerinde olduğuna dair rapor sonrasında yeniden hukuk mücadelesine başladı. Bölge istinaf mahkemesi, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiğine karar verince, adli tıpta yeniden muayene edilen C.Ç.’nin akıl sağlığının yerinde olduğu ikinci kez tescil edildi.
Nilüfer Yalçın, 26 yıl önce evlendiği C.Ç. ile birlikte 2001 yılında bir erkek çocuk sahibi oldu. Ancak, aile içindeki gayrimenkul anlaşmazlıkları çiftin evlilik birliğine zarar vermeye başladı. Mülk tartışmaları sürerken, C.Ç. evi terk etti ve 2014 yılında boşanma gerçekleşti. Boşanma davası devam ederken, 2007 yılında C.Ç. adına alınan ‘Akıl sağlığı yerinde değildir’ raporu, Yalçın ve avukatını şok etti. 2018 yılında İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan C.Ç.’nin ruh sağlığına dair olumlu bir rapor alındı. Ardından, 2019 yılında mal paylaşımıyla ilgili bir dava açıldı. 2025 yılı itibarıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu 4’üncü İhtisas Dairesi, C.Ç.’nin doğuştan bir akıl hastalığı olmadığını belirten bir rapor verdi. Bölge istinaf mahkemesi, adli tıp raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiğine hükmedince, önceki kararlar bozuldu.
1999 yılında C.Ç. ile evlendiğini ifade eden Nilüfer Yalçın, “Oğlum henüz 4 yaşındaydı, babası evi terk ettiğinde. Mecburen boşanma davası açmak zorunda kaldım. Davayı açtık ama boşanma ve mal rejimi sürecinde hiçbir hak talep edemedik. 2007 yılında karşımıza çıkan akıl hastalığı raporu bu durumu etkiledi. Eski eşime ‘akıl hastası’ raporu aldırmışlardı. Yıllarca süren davalar sonunda 2018 yılında ‘Akıl sağlığı yerindedir’ raporu alarak eski eşim yeniden evlendi. 2019 yılında yargılamanın yenilenmesi için başvuru yaptık. Çünkü eski eşim normal yaşamına devam ediyordu” dedi.
‘MAĞDURUM’
Mal paylaşımı sürecinde eski eşiyle yaşadığı zorlukları dile getiren Yalçın, “Başvurumuzun kabul edilmesi gerekirdi. Ancak mahkeme tüm taleplerimizi reddetti. Bu karar istinafa taşındı. Şu anda buruk bir mutluluk içerisindeyim. Eski eşim akıl hastası değil. Ancak ben bu süreçte 19 yıldır mağdurum. Reddedilen davalar için avukat ücretleri ödedim. Borç içindeyim. Oğlum 24 yaşına geldi ve ona bir gelecek hazırlamaya çalışıyorum. Karşı taraf zengin bir yaşam sürerken, ben haftanın 3 günü adliyeye gidip geliyorum” ifadelerini kullandı.
‘ALACAĞIM 100 MİLYON LİRAYI AŞTI’
19 yıl boyunca 400 duruşma yapıldığını belirten Yalçın, “Oğlum, ‘Anne yine mi avukata gidiyorsun?’ diyor. Sürekli tebligatlar geliyor. Çok yoruldum, her şey reddediliyor. Eski eşimden yalnızca nafaka değil, ciddi alacaklarım var. Hesaplandığında, alacaklarım 100 milyon lirayı aştı. Petrollerden alacaklarım var. Dosya numaraları değişiyor ama sonuç değişmiyor. Eski eşimin aldığı akıl sağlığı raporları yargıyı kandırmış oldu” dedi.
Nilüfer Yalçın’ın 2019 yılında avukatlığını üstlenen Musa Baş, “Dava 2006 yılında açıldı. Boşanma ve mal rejimi davaları ayrı ayrı süreçler. 2007 yılında davalı eşi akıl sağlığı yerinde olmadığı gerekçesiyle kısıtlandı. 2014’te boşanma davası kesinleşti ama mal paylaşımı devam etti. 2018’de eski eşinin iyileştiği gerekçesiyle akıl sağlığının yerinde olduğuna dair rapor alındı ve kısıtlılığı kaldırıldı. 2019’da biz de dava açtık. ‘Bir insan hem akıllı hem deli olamaz’ dedik. İstanbul Adli Tıp Kurumu, o dönemde ‘2003 yılından beri kesinlikle böyle bir rahatsızlığı yoktur’ şeklinde rapor verdi. Ancak bu raporlara rağmen mahkeme davayı reddetti” şeklinde konuştu.
MAHKEME REDDETSE DE AKLİ DENGESİ YERİNDE ÇIKTI
Mahkemenin adli tıp raporlarını reddettiğini ifade eden avukat Baş, “Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırdı. Geçen yıl adli tıp 2007 yılından beri bu kişinin hiçbir rahatsızlığı olmadığına karar verdi. Aynı rapor tekrar sunuldu ama mahkeme bu kez de itibar etmedi. ‘Ben yeniden muayeneye göndereceğim’ dedi. Muayenede raporla hem dava tarihlerinde hem de boşanma kesinleştiğinde bu kişinin akıl sağlığının yerinde olduğu belirtildi. Bu şekilde, hem boşanma davası hem de mal rejiminin tasfiyesi 2025 itibarıyla yeniden görül