ANTALYA, (Antalya Olay) – Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, altyapı eksiklikleri nedeniyle imara açılan bölgelerin sektörde ciddi sorunlara yol açtığına dikkat çekerek, imar sürecinden önce altyapının tamamlanmasının yasal bir zorunluluk haline getirilmesi gerektiğini ifade etti.
ATSO Meclis Başkanı Ahmet Öztürk’ün liderliğinde, Oda’nın 30. Grup (İnşaat Faaliyetleri) Meslek Komitesi tarafından düzenlenen Genişletilmiş Meslek Komitesi Toplantısı, inşaat sektörünün 2025 yılı değerlendirmesi ve 2026 yılı beklentilerinin tartışıldığı bir platform olarak hizmet verdi. ATSO Hizmet Binası’nda gerçekleştirilen toplantıya, çeşitli meslek gruplarından temsilcilerin yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz ve TMMOB’a bağlı odaların temsilcileri de katıldı.
İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN STRATEJİK ÖNEMİ
Toplantının açılışında konuşan Öztürk, inşaat sektörünün hem ülke ekonomisi hem de Antalya için taşıdığı stratejik öneme vurgu yaptı. “Burada, inşaat sektörünün 2025 yılı genel değerlendirmesini yapmak ve 2026 yılına dair beklentileri, riskleri ve fırsatları ele almak üzere bir araya geldik,” dedi. Öztürk, inşaat sektörünün ekonomik büyüme, istihdam ve yaşam kalitesi üzerinde doğrudan etkili olduğunu belirtti. Ayrıca, Antalya’da sektörün kentsel dönüşümden turizm yatırımlarına kadar geniş bir yelpazede belirleyici bir rol üstlendiği ifade edildi.
İKİ TEMEL ANA EKSEN
Öztürk, toplantıda sektörün iki ana eksen üzerinden değerlendirileceğini açıkladı. “Birinci eksen ticari boyut, piyasa koşulları, finansmana erişim, maliyet yapıları ve yabancı yatırım hareketlerini inceleyeceğiz. İkinci eksen ise yapım aşaması, teknik ve uygulama boyutları olacak. Uygulama süreçleri, yapı güvenliği ve mevzuatın sektöre etkilerini konuşacağız,” şeklinde konuştu.
MALİYETLERDEKİ ARTIŞ VE USTA SORUNU
Artan nüfus, göç ve sosyal faktörlerin inşaat sektörüne olan talebi artıracağını belirten Öztürk, yüksek faiz oranlarının konut fiyatlarında geçici bir durağanlık oluşturduğunu ifade etti. Ancak faizlerin düşmesi durumunda konut fiyatlarının yeniden artmasını beklediklerini vurguladı. Bu bağlamda mevcut dönemin gayrimenkul alımı için uygun bir zaman olabileceğini dile getirdi.
Öztürk, inşaat maliyetlerindeki artışa da dikkat çekerek, enflasyon ve deprem bölgesindeki yoğun inşaat faaliyetlerinin maliyetleri yükselttiğini belirtti. Özellikle işçilik maliyetlerinde ciddi artışlar yaşandığını ve sektörde nitelikli eleman bulma konusunda zorluklar yaşandığını ifade etti.
YABANCIYA SATIŞTA KRİTERLERİN ÖNEMİ
Döviz kurlarının düşük seyretmesinin yabancıya yapılan satışları olumsuz etkilediğini söyleyen Öztürk, “Yabancıya satışta vatandaşlık ve oturum kriterlerinin inşaat yatırımları devam ederken değiştirilmesi, sektörü olumsuz etkiliyor. Bu kriterlerin bölgesel ve önceden planlı bir şekilde belirlenmesi büyük önem taşıyor,” dedi.
ALTYAPI KONUSUNDA ACİL ADIMLAR
Altyapı konusuna da vurgu yapan Öztürk, imara açılacak bölgelerde altyapının önceden tamamlanmasının yasal bir gereklilik haline getirilmesi gerektiğini belirtti. Altyapı yatırımlarının yüksek maliyetli olduğunu ifade eden Öztürk, bu alanda yapılacak düzenlemelerin sektöre kalıcı ve sağlıklı bir katkı sağlayacağını dile getirdi. Altıntaş bölgesindeki hızlı gelişmeye de değinen Öztürk, güçlü firmaların bu süreçte başarılı bir ilerleme sağladığını, ancak Büyükşehir Belediyesi, ASAT ve elektrik altyapısı çalışmalarıyla ilgili bazı gecikmeler yaşandığını aktardı.
İKİNCİ EL SATIŞLARIN AĞIRLIĞI
2025 yılının 11 ayında ülke genelinde yaklaşık 1 milyon 450 bin gayrimenkul satışının gerçekleştiğini belirten Öztürk, bunların üçte birinin birinci el, üçte ikisinin ise ikinci el olduğunu kaydetti. Önceki yıllarda bu dengenin daha eşit olduğunu hatırlatan Öztürk, mevcut durumun sektör açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken bir tablo olduğunu ifade etti.
SEKTÖRÜN TEMEL SORUNLARI
Konuşmasının sonunda Öztürk, sektörün temel sorunlarını sıralayarak, kat karşılığı inşaatlarda arsa paylarının yüksekliği, usta ve ara eleman eksikliği, faiz-kur dengesi, kamu iş süreçlerinin yavaşlaması ve yabancıya gayrimenkul satışındaki belirsizliklerin sektörde baskı oluşturduğunu ifade etti. Bu sorunların ortak akılla çözülmesi gerekti
