Akış360 Özel İstihdam Bürosu, işveren ve çalışan bakış açılarını bir araya getiren kapsamlı bir değerlendirme sundu. Akbulut, “2026 asgari ücreti konusunda en kritik mesele, alım gücünü koruyacak bir artış olup olmayacağı ya da enflasyonun gerisinde kalan bir zam yapılmasıdır. Enflasyona yakın ya da biraz üzerinde bir artış, çalışanlara kısa vadede bir rahatlama sağlasa da KOBİ’lerde bordro maliyetlerini tehlikeli seviyelere çıkarabilir. Diğer yandan, enflasyonun altında kalacak bir zam, işverenlerin maliyet baskısını azaltırken, çalışanların alım gücü, motivasyonu ve işgücü hareketliliği üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir. Asgari ücret, yalnızca bir rakam değil; ekonomik psikolojiyi belirleyen önemli bir ölçüttür. Çalışanlar ‘geçinebilir miyim?’ sorusunu sorarken, işverenler ise ‘bu maliyetle nasıl var olabilirim?’ sorusunu gündeme getiriyor. 2026’da bu iki soruya yanıt verebilecek dengeli bir formüle ihtiyaç duyuluyor” ifadelerini kullandı.
‘İNŞAAT VE GAYRİMENKUL PAZARINDA PROFESYONEL EKİP İHTİYACI ARTIYOR’
Akbulut, “Büyük şehirlerde artan barınma, ulaşım ve gıda maliyetleri, asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırına ne kadar yaklaşabileceği konusunu gündeme getiriyor. Bordro maliyetlerindeki olası artışlar, bazı işletmeleri çalışan sayısını azaltma, fazla mesaiyi kısıtlama veya dış kaynak kullanımını artırma gibi önlemler almaya zorlayabilir. Bu noktada, Akış360 gibi özel istihdam bürolarının rolü giderek daha da önem kazanıyor. 2026’ya yaklaşırken hem yabancı personel temini hem de inşaat sonrası temizlik ve proje teslim ekipleri alanlarında işletmelere kapsamlı çözümler sunuyoruz. Turizmden üretime, otelcilikten hizmet sektörüne kadar birçok alanda yabancı personel, nitelik ve süreklilik açısından önemli bir alternatif haline gelirken, çalışma izni ve yasal süreçlerin yönetiminden pozisyon bazlı seçme-yerleştirme hizmetlerine kadar tüm süreci profesyonel bir şekilde üstleniyoruz. Yabancı personel temininin, ucuz işgücü arayışı değil, doğru kadrolarla uzun vadeli değer yaratma süreci olduğunu vurguluyoruz. Ayrıca Türkiye’nin canlı inşaat ve gayrimenkul pazarında, proje teslim sürelerinin kısalması ve kalite beklentisinin artması, inşaat sonrası temizlik hizmetlerinde profesyonel ekip ihtiyacını artırıyor” dedi.

‘DOĞRU SAYIDA, NİTELİKTE VE MALİYETTE PERSONEL BULMANIN FORMÜLÜNÜ SUNUYORUZ’
Akbulut, 2026’da müteahhitlik ve gayrimenkul şirketlerine çözüm ortağı olma hedefini sürdürürken, işletmelerin rekabet gücünü artıracak nitelikli ve güvenilir işgücü çözümlerine odaklanmaya devam edeceklerini belirtti. Akbulut, “Belirsizlik dönemlerinde işletmelerin sadece maliyet kesintisine odaklanması, plansız işe alım ya da ani küçülme gibi adımlar atması, kısa vadede çözüm gibi görünse de uzun vadede nitelik kaybı ve itibar riski yaratıyor. Bu nedenle, enflasyonist dönemlerde işgücü yönetiminin profesyonel destekle yürütülmesi, işletmelerin sürdürülebilir ve sağlıklı bir insan kaynağı yapısı oluşturması açısından kritik önem taşıyor. İşverenlere ‘doğru sayıda, nitelikte ve maliyette personel’ formülünü sunuyoruz. Çünkü enflasyon ortasında ayakta kalmanın yolu, profesyonel istihdam yönetimi ile sürdürülebilir bir yapı kurmaktan geçiyor” ifadelerini kullandı.
‘2026’NIN KAZANANLARI, İŞGÜCÜNÜ YATIRIM ŞEKLİNDE GÖREN İŞLETMELER OLACAK’
Akbulut, hangi işgücü modelinin seçileceği, hangi pozisyonların kalıcı ya da dönemsel olarak yönetileceği ve yabancı personelle proje bazlı ekiplerin nasıl yapılandırılacağı sorularına doğru yanıtların, belirlenen rakamdan daha önemli olduğunu vurguladı. “Yakın zamanda asgari ücret açıklanacak ve belki yıl içinde tekrar değerlendirilecek ama işgücü trendleri çoktan değişti. 2026’nın kazananları, personel maliyetini bir gider kalemi değil, stratejik bir yatırım olarak gören işletmeler olacaktır” dedi.



