İrem BAŞDAŞ/ANTALYA, (Antalya Olay) – Antalya’da, evine dönerken dört kişi tarafından saldırıya uğrayarak ağır yaralanan ve üç gün süren yaşam mücadelesini kaybeden paramedik Hamit Aras’ın (30) annesi Şükriye Tavşan (62), ilk duruşmada, “Her gün oğlumun toprağına kapanıyorum. Onları asla affetmeyeceğim” ifadelerini kullandı.
Olay, 2 Mart gecesi Muratpaşa ilçesi Yüksekalan Mahallesi Ali Çetinkaya Caddesi’nde gerçekleşti. Muratpaşa 5 No’lu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nda görevli olan paramedik Hamit Aras, Ramazan ayının ilk sahurunu bir arkadaşıyla birlikte yaptı. Arkadaşının ‘Bende kal’ teklifini geri çevirerek evine dönmek üzere yola çıkan Aras, taksiyle Doğu Garajı bölgesine ulaştı. Evine yaklaşık 150 metre kala araçtan inip yürüyen Aras, Savaş İncioğulları (20), İsmail S. (16), Gökhan A. (17) ve Muhammet E.K. (17) tarafından durdurularak sigara istedi. Aras, sigara kullanmadığını belirtince saldırıya uğrayarak başına vuruldu ve yere düştü. Başını kaldırıma çarpan Aras, bilincini kaybetti. Saldırganlar, sırt çantasını alarak cep telefonunu da gasbedip, çantayı ateşe vererek olay yerinden kaçtılar.
3 GÜN YAŞAM MÜCADELESİ VERDİ
Olayın ardından durumu acil olarak bildirilen sağlık ekibi, Hamit Aras’a ilk müdahaleyi yaptı. Aras’ın duran kalbi yeniden çalıştırıldı. Önce özel bir hastaneye kaldırılan Aras, ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun bakımda tedavi gören Aras, üç gün süren yaşam mücadelesini kaybetti. Hamit Aras’ın cenazesi, memleketi Kaş’ın Kınık Mahallesi’nde defnedildi.
2 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Cinayet Büro Amirliği ekipleri, kısa sürede İsmail S., Gökhan A., Savaş İncioğulları ve Muhammet E.K.’yi yakalayarak emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk etti. Muhammet E.K. ve Savaş İncioğulları tutuklanırken, İsmail S. ve Gökhan A. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
SANIK İLK KEZ HAKİM KARŞISINDA
Savaş İncioğulları, ‘Kasten öldürme’ ve ‘Yağma’ suçlamalarıyla Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Taraf avukatları ve merhum Aras’ın meslektaşları mahkeme salonunda hazır bulundu. Diğer üç sanığın yargılaması ise Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.
SANIK, SUÇLAMAYI REDDETTİ
Sanık Savaş İncioğulları, savunmasında, “Ben kimseyi öldürmedim. Maktule şahsi bir temasım olmadı. Olay günü arkadaşlarım Muhammet E.K., Gökhan A. ve İsmail S. ile birlikteydik. Hamit Aras bize doğru geliyordu. Muhammet, maktulden sigara istedi. Hamit yere düşünce onu yan çevirdim. Yerde bir telefon vardı, almak istedim. Telefonu Gökhan’a verdim, o da geri gönderdi. Aralarında geçen tartışmanın detaylarını bilmiyorum. Çantayı Muhammet aldı, açtığında içindekiler yere döküldü. Ben de çantaya dokundum. Parmak izimin çıkacağını düşündüğüm için çantayı deodorant gazıyla yaktım. Telefonu ise uyuşturucunun etkisiyle aldım. Gökhan ve İsmail, olay sırasında bizden biraz uzaktaydı. Ben maktule ‘Niye bakıyorsun’ demedim. İlk ifademde telefonu Muhammet’in aldığını söylemiştim, ancak gerçekte ben aldım. O anki panikle kaçtık. Diğer iki arkadaşım ise ambulans gelene kadar Hamit’in yanında bekledi” şeklinde konuştu.
SANIĞIN ÇELİŞKİLİ BEYANLARI
Sanık, emniyet ve savcılıkta verdiği ifadelerde ‘Senin kafanda güzel, benimki de güzel’ şeklinde maktulle konuştuğunu belirtmesine rağmen duruşmada bu diyaloğun yaşanmadığını iddia etti. Bunun üzerine mahkeme başkanı, ifadeler arasındaki çelişkiye dikkat çekerek, konuşmanın geçip geçmediğini sordu. Sanık, bu sorunun ardından maktulle konuştuğunu kabul etti.
‘ÖMÜR BOYU HAPİS YATSINLAR’
Anne Şükriye Tavşan, duruşmada, “Benim çocuğumu yere düşürdükten sonra 4 kişi vurmuş. Kamera kayıtları da ortada. Böyle insanların dışarıda dolaşmasını istemiyorum. Çocuğumu benden aldılar, şimdi onun fotoğraflarıyla yaşıyorum. Sanığın söylediği her şey yalan. Önce eşimi ardından oğlumu kaybettim. Oğlum öyle terbiyeli bir çocuktu ki birine küfretmeyi bile bilmezdi. Kucağımda büyüttüm onu. Adliye nedir bilmezdik, şimdi kendimi burada buluyorum. Bana o bakıyordu, arkamda dağ gibi duruyordu. Şimdi benimle kim ilgilenecek, derdime kim koşacak? Diğer sanıklar nerede? Diğer 3 çocuğun da yargılanmasını istiyorum. Her gün oğlumun toprağına kapanıyorum. Onları asla aff
