Semih ERSÖZLER – Aysu DURSUN/ANTALYA, (Antalya Olay) – 62. kez kapılarını açan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması jürisi, festival boyunca yaşanan gelişmeleri Antalya Olay’ya aktardı. 12 filmin yarıştığı bu prestijli kategoride verilecek 14 ödülün sahiplerini belirleyecek olan jüri, festivalin Türk sinemasındaki önemine dikkat çekti.
Bu yıl 62. kez düzenlenen Türkiye’nin en köklü film festivali olan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, hız kesmeden devam ediyor. Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda 12 film izleyiciyle buluşuyor. Bu sene jürinin başkanlığını üstlenen Ömer Vargı ile birlikte Aydın Sarıoğlu, Beren Saat, Engin Alkan, Mircan Kaya, Sevin Okyay ve Zeynep Koloğlu gibi önemli isimler jüri üyeliği yapıyor.
Festivalin kapanış töreninde, Ulusal Uzun Metraj Kategorisi’nde En İyi Film Ödülü, Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü, Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü, En İyi Yönetmen Ödülü, Cahide Sonku Ödülü, En İyi Senaryo Ödülü, En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü, En İyi Müzik Ödülü, En İyi Kurgu Ödülü, En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü gibi önemli ödüller sahiplerini bulacak. Jüri üyeleri, Atatürk Kültür Merkezi Aspendos Salonu’ndaki gösterimleri izleyerek kararlarını verecek.
‘YENİ FİLMLERİN ORTAYA ÇIKMASI İÇİN FESTİVALLER ÖNEMLİ’
Jüri başkanı Ömer Vargı, “Antalya’da daha önce de jüri başkanlığı yaptım. Bu benim için büyük bir onur. Altın Portakal Film Festivali, Türk sinemasının önemli bir parçası ve en eski festivallerimizden biri. Sinemanın geleceği hakkında tartışmaların yapıldığı bu günlerde, yeni filmlerin ortaya çıkması için festivallerin önemi büyük. Türk sineması zamanla kendi yönünü buluyor ama Altın Portakal Film Festivali’nin de bu yolculukta özel bir yeri var. Yeni filmler, yeni yönetmenler ve yeni oyuncular bu platformda kendini gösteriyor. Altın Portakal’da Onur Ödülü aldığım akşam çok güzeldi. Şu ana kadar birçok ilginç film izledik ve salonlar dolu. Bu sene festivale 44 film başvurmuş, bunlardan 12’si gösterimde.” dedi.
‘YENİ YETENEKLERİN KEŞFEDİLECEĞİ BİR SENE OLACAK’
Jüri üyesi Beren Saat, Altın Portakal’da olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, “Jüri olarak değerlendirmelerimiz çok uyumlu bir şekilde ilerliyor. Ömer Vargı benim için çok önemli bir isim. Şu ana kadar izlediğimiz filmlerden memnunuz. Salonlar dolu, katılım oldukça yüksek ve birçok film ilk yapım. Bu nedenle yeni yeteneklerin keşfedileceği bir yıl olacağını düşünüyorum. Sinemaya yeni başlayanlar için, eğer bu onların tutkusuysa, bu yoldan vazgeçmemelerini öneririm. Teknolojik gelişmelerle her şeyin değiştiği bir dönemdeyiz ve bu değişime ayak uydurarak tutkularının peşinden koşmalarını diliyorum.” şeklinde konuştu.
‘OYUNCULUK PERFORMANSLARI AÇISINDAN HERKES ÇOK İYİ’
Altın Portakal Film Festivali’nde unutamadığı anıları olduğunu belirten Beren Saat, “Yıllar önce Selçuk Yöntem ile birlikte onur gecesi sunumu yapmıştık. O gece benim için unutulmaz anlardan biridir. Sahnede Zülfü Livaneli ile şarkı söylemiştik. Festivaller, değerli üstatlarımızla vakit geçirme fırsatı sunuyor. Bu sene oyunculuk performansları açısından herkes çok başarılıydı. Bazen filmlerle ilgili soru işaretlerimiz olsa da, her zaman oyuncuların performanslarından etkileniyoruz. Hepsini tebrik ediyorum.” ifadelerini kullandı.
‘YARIŞMACI OLMAK BAŞKA BİR DUYGU’
Jüri üyesi Aydın Sarıoğlu, daha önce beş kez yarışmacı olarak katıldığı bir festivalde jüri olmanın heyecan verici olduğunu belirtti. Sarıoğlu, “Güzel filmler var, karar vermek zor. Burada yarışmacı olmak farklı bir duygu, şu anda katılan genç arkadaşlarımız güzel işler çıkarıyor. Her festival kendi dönemine göre iyiydi ama bu sene her şey için çok daha zor. Buna rağmen festival, hiçbir şey kaybetmeden devam ediyor. Seyirci her zamanki gibi muhteşem. Her filmde salonlar dolu ve tüm biletler önceden tükendi.” dedi.
‘FESTİVAL YALNIZ BIRAKILMAMALI’
İlk defa festivale katıldığını belirten jüri üyesi Engin Alkan, “Hem sektörde hem kültürel hayatımızda büyük bir yeri olan Altın Portakal’da olmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum. Bu festival yalnız bırakılmamalı. Festivalin ideolojik etkilerden uzak durması gerekiyor. Aynı coğrafyada, iletişim ağını hem sanat hem kültür hem de sinema açısından yukarı çeken geleneklerin en önemli örneklerinden biri. Bu tür mücevher değeri taşıyan organizasyonlara sanatın ve halkın ihtiyaçları doğrult



