Semih ERSÖZLER/ANTALYA, (Antalya Olay)- Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde prömiyeri yapılan ‘Doğudan Fragmanlar’ filmi, sinemaseverlerle buluştu. Kar altında yalnızca dış mekanlarda çekilen film hakkında konuşan yönetmen Erkan Yazıcı, “Bu tarz bir projeye imza atmak oldukça cesur bir karar. İkinci filmimi çeken bir yönetmen olarak bunun farkındayım” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması kapsamında gösterilen ‘Doğudan Fragmanlar’, izleyicilerle buluştu. Türkiye ve İspanya ortak yapımı olan filmin yönetmenliğini Erkan Yazıcı üstlenirken, kadrosunda Güldestan Yüce, Turgay Atalay, Elvin Köse ve Hüseyin Taş gibi isimler yer aldı. Gösterim sonrası film ekibi, izleyicilerle bir söyleşi gerçekleştirdi.
‘ZAMANI YAKALAYABİLECEĞİMİZ TEK ŞEY, SİNEMA’
Filmin çekim tekniği üzerine açıklamalarda bulunan yönetmen Erkan Yazıcı, “Film sanatı, yalnızca bir hikaye anlatma biçimi değil; aynı zamanda bir zaman inşasıdır. Zaman, insanı düşünmeye ve hayal etmeye yönlendiren bir unsurdur. Zamanı yakalayabileceğimiz tek şey sinemadır. Kameramı mekanların dışında tutarak gerçeklik ile sınırları belirledim ve bu durumun ötesinin hakikat olduğunu düşündüm. Bu, alışılmış bir yaklaşım değil. İkinci filmimi çeken bir yönetmen olarak bu durumu cesur bir karar olarak değerlendiriyorum” dedi.
‘GÖRDÜĞÜNÜZ TÜM MEKANLAR, GERÇEK MEKANLAR’
Çekim koşullarının zorluklarını dile getiren filmin ortak yapımcısı Mahpare Tanın, “Projeye başlamadan önce dört mevsim boyunca mekanları gezdik. Her mevsimde mekanların nasıl göründüğünü görmek istedik. Kar altında kalma ihtimalimizi göz önünde bulundurarak alternatif mekanlar belirledik. Araçlarla ulaşamadığımız yerlerde belirlediğimiz alternatif mekanlara yöneldik. Gördüğünüz tüm mekanlar, gerçek mekanlar. Bu zorlu süreç, filmimizin ilk festival açılışını burada yapmamızı sağladı. Ardından Hindistan’a geçeceğiz” şeklinde konuştu.
‘SAFİYE, BİZ KADINLARIN KALBİNDE’
Festivalde filmi ilk kez izleyen oyunculardan Güldestan Yüce, “Filmle ilgili kendi aramızda derinlemesine tartıştık. Safiye, bugüne kadar canlandırdığım karakterlerin arasında çok özel bir yerde. ‘Safiye bir renk olsa hangi renk olur?’ diye konuşmuştuk. Safiye, biz kadınların kalbinde. Tüm renkleri göğsünde taşıyan, mücadele ve inatla yürüyen bir kadın. Bu, bizim için oldukça önemli bir nokta” dedi.
‘BENİM İLK FİLMDİ’
Karakterini yaşayarak oynadığını belirten Elvin Köse, “Karakterler üzerinde çalışırken öncesinde bir hazırlık sürecimiz oldu. Karla tanışana kadar karakterimi bulamıyordum. Ancak kar, doğa ve soğuk, hissettiklerimi karakterime kattı. Tüm bunlar bir araya gelince karakterimi bulmuş oldum. Bu benim ilk filmimdi ve benim için son derece değerli bir deneyim oldu” diye konuştu.
‘SADECE ÇIOK YORULDU’
Senaryonun güçlü olduğunu vurgulayan Turgay Atalay, “Yönetmenimiz ilk senaryoyu gönderdiğinde, bu rol için birçok film izleyip araştırma yaptım. Daha sonra yönetmenimize ‘Benden ne istiyorsun?’ diye sordum. İstediğini söyledi ve ben kendimi ona teslim ettim. Sadece çok yoruldu. Yönetmenimiz, istediğini almak için çok çaba gösterdi” dedi. (Antalya Olay)



