1. Haberler
  2. ANTALYA
  3. 14 yıl önceki selin izleri hala duruyor, kayıp çift bulunamadı

14 yıl önceki selin izleri hala duruyor, kayıp çift bulunamadı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya), (Antalya Olay) – Antalya’nın Serik ilçesine bağlı Haskızılören Mahallesi’nde 14 yıl önce gerçekleşen sel felaketi, bölgedeki yaşamı derinden etkiledi. Bu felakette 46 ev hasar gördü, köprüler yıkıldı ve yollar ile tarım arazileri büyük ölçüde zarar gördü. Sel sularına kapılıp kaybolan 6 kişiden 4’ünün cesedine ulaşıldı, ancak Meryem Çelik (78) ve Süleyman Çelik (77) çiftinin akıbeti hâlâ belirsizliğini koruyor. O günlerin izleri, zarar gören evlerde ve bölgenin genelinde hâlâ yaşamaya devam ediyor.

Serik’e bağlı Haskızılören’de 9 Ekim 2011 gecesi başlayan yoğun yağış, sel felaketine dönüştü. Bu olayda 46 ev zarar gördü, 3 köprü ve 2 menfez yıkıldı, 100 hektara yakın tarım arazisi çamurla kaplandı. 24 saat içinde metrekareye düşen 300 kilogram yağışla mahsur kalan çok sayıda vatandaş, hava ve karadan yapılan kurtarma çalışmalarının ardından kurtarıldı. Ne yazık ki, 6 kişi kayboldu. Aramalar sonucunda Fatma Kutlu, Hulusi Kutlu, Hasan Bulut ve Ayşe Beşbaş’ın cansız bedenleri bulundu, ancak Meryem Çelik ve eşi Süleyman Çelik’e hâlâ ulaşılamadı. 14 yıl geçmesine rağmen, Çelik çiftinin bulunamaması, bölge halkının yüreğinde bir acı bıraktı. Sel sonrası yıkılan ve zarar gören noktaların onarımları yapıldı, yeni evler inşa edildi ve elektrik ile telefon hatları yeniden çekildi. 2011 yılındaki sel felaketinin yıl dönümünde, Haskızılören sakinleri o geceyi Demirören Haber Ajansı’na anlattı.

‘HALA AKLIM ALMIYOR’

Haskızılören Mahallesi Muhtarı Mustafa Kaygış, o geceyi yaşayanlardan biri olarak yaşadıklarını şöyle ifade etti: “O gece sel felaketini yaşadım. Komşumla birlikte evin damına çıkarak kurtulduk. ‘Her şey bitti’ dedik, belli bir noktadan sonra ‘Buraya kadarmış’ dedik. Her tarafımız suyla kaplandı. Gece olduğu için durumun ne olduğunu bilemiyorduk. Sel felaketinde 6 kişi kayboldu; 4’ünün cansız bedenine ulaşıldı ancak o günden bu yana 2 hemşehrimizin cesedine ulaşılamadı. Sel nedeniyle köyümüzün merkezi resmen kayboldu. Mağdur olan vatandaşlarımız Gebiz bölgesine yerleştirildi. 36 konut, 10 dükkan inşa edildi. Yağmur nereden geldi, o kadar su nasıl birikti hâlâ aklım almıyor. Gece zaman zaman yaşadığımız o felaket gözümüzün önünde canlanıyor. Devletimiz yaraları sarmaya başladı. Biz burada kalmayı tercih ettik. Sel sadece canlarımızı almadı, köyümüzün var olan düzenini de bozdu. Rabb’im ülkemize böyle afetler yaşatmasın. Kendim esnafım; her gelen sorduğu için sürekli aynı şeyleri anlatmaktan bıktım. Psikolojim bozulacak endişesiyle esnaflığı bıraktım. Sel felaketinin 14. yıl dönümünde vefat eden hemşehrilerimizi rahmetle ve özlemle anıyoruz.” dedi.

‘ALLAH DÜŞMANIMIZA BİLE BÖYLE FELAKETLER GÖSTERMESİN’

Sel felaketini eşiyle birlikte yaşayan Muhammed Özer, “Gece kahveden döndüm, saat 22.00 sıralarında yağmur şiddetli bir şekilde yağmaya başladı. Karşı komşumuz bize gelerek uyardı ve yağmur sularının yükseldiğini belirterek çocukları alıp gitti. Dışarıya baktığımızda yağmur sularının evimizin etrafında yükselmeye başladığını görünce, ben, eşim ve komşum Mustafa evin damına çıktık. Yaklaşık 2,5-3 saat orada kaldık. Çabalarımızla kendimizi selin dışına attık. Selde 6 kişi kayboldu; 4 kişinin cansız bedenine ulaşıldı, ancak 2 kişi hâlâ kayıp. Allah, düşmanımıza bile böyle felaketler göstermesin. Devletimizin imkanlarıyla selde zarar görenlere Gebiz bölgesinde yeni evler yapıldı, ben de orada yaşıyorum. Allah, devletimizden razı olsun.” diye konuştu.

‘BİR KABUS YAŞADIK’

Sel felaketinde babasını kaybeden Osman Bulut, yaşadıklarını şu şekilde aktardı: “Bir kabus yaşadık. Afetin üstesinden gelmek kolay değil. Evimiz inşaat halindeydi, bazı komşularımızla birlikte evin damına çıktık. Gece olduğu için kim ne durumda bilemiyorduk. Herkes kendi imkânlarıyla mücadele ediyordu. Bu bölgede evler, iş yerleri, kocaman ağaçlar vardı. Bir gün önce yaşam alanımız olan yerlerin sabah kalktığımızda yok olduğuna şahit olduk. Sel felaketinde babam Hasan Bulut’u kaybettik. Sele kapılan bir ineği gördük. Hayvancağız bize bakarak ‘Beni kurtarın’ diyordu. Felaketin yıl dönümünde vefat edenleri bir kez daha rahmetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun. Rabbim kimseye böyle acılar yaşatmasın.”

‘ÖLÜRSEK BERABER ÖLELİM’

O geceyi yaşayan Hatice Bulut, yaşanılanları şöyle anlattı: “Gece kocam bir anda eve geldi. ‘Sel suları yükselmeye başladı, buradan gidelim’ dedi ve kaynımın evine geldik. Onların evine

14 yıl önceki selin izleri hala duruyor, kayıp çift bulunamadı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Antalya Olay ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.